6 Ocak 2010 Çarşamba

hiç kıyamıyorum bu oğluşlara


zaten fazlaca duygusal,sulugöz olan ben hamilelikle birlikte iyice abarttım duygusallığı.önceden baktığım kediler burdan gönderilince çok ağladım.insanoğlunun bu dünyayı tek başına sahiplenmesi,kendisi dışında herşeye kayıtsız kalması bazen çıldırtıyor beni.

şimdi bu kedicikler var hayatımızda.benim camımın önünde uyuyorlar birbirlerine yapışıp.ilk gördüğümüzde kaç kedi olduğunu sayamamıştık.sadece bir tüy yumağı.yastık koyduk camın önüne.ona gelip yatıyorlar gece.buz gibi zaten hava.birbirlerini ısıtıyorlar,birbirlerini yalıyorlar.çok şekerler.


geçen hafta koliye koymuşlar.bir yere götürüp bırakacaklarmış kedileri.görmesem kurtaramayacaktım onları.ama hala tehlikedeler.korkuyorum gidecekler diye.4-5 tane kedi niye bu kadar rahatsız eder insanları anlayamıyorum.artık ben mi garibim diye düşünmeye başladım.benim içim elvermiyor.annelik içgüdüsü böyle birşey galiba:) cama geliyorlar.süt,yoğurt evde ne varsa yemek koyuyorum hemen.o an öyle mutlu oluyorum ki.mutlu olabilmek bu kadar basit birşey aslında.konuşuyorum onlarla.hamile olduğum için sevemiyorum şimdi onları ama konuştuğumdan bile anlıyorlar.başlıyorlar gur gur...






2 yorum:

  1. Bende anlamış değilim.Hiç üşenmemişler birde kutuya koyup götürüyorlar ha!pes doğrusu.

    YanıtlaSil
  2. hayvan sevgisi küçükkenden öğreniliyor,onlardan geçmiş artık maalesef!!

    YanıtlaSil

yorumlarınız için çok teşekkür ederim:)